2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nda düzenlenmiştir. 1.7.2012’ de yürürlüğe giren 6103 sayılı Kanun’un 41. Maddesi ile İİK’ nun 17 maddesinde değişiklik yapılmış ve Kanun’a 3 madde eklenmiştir. Kanun’da son değişiklik, 5.7.2012 tarih ve 28344 Sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan 6352 sayılı kanunla yapılmıştır. 6352 Sayılı Kanun ile İcra İflas Kanunu’nun otuz yedi maddesinde değişiklik yapılmış, kanunun iki maddesi yürürlükten kaldırılmış ve ayrıca kanuna bir madde ve 3 geçici madde eklenmiştir. Kanun’da İcra Hukuku, 2 ana bölümden oluşmaktadır; bunlar ilamlı icra ve ilamsız icradır.
İlamlı icrada, borçluya karşı alınmış olan mahkeme ilamı ya da yasaların ilam niteliğinde saydığı belgeler (İİK. 38. Madde) olması gerekir. Böylelikle bu ilamı alacaklı, icra dairesinde ileri sürerek ilamlı icra takibi yapabilir. İcra dairesi tarafından verilen süre içerisinde borçlu, borcunu ödemezse icra dairesi tarafından ilam zorla icra edilir. Bazı durumlarda icra takibi yapabilmek için mahkemeden ilam alınması zorunludur. Örneğin, konusu paradan başka bir şey olan alacakların icra yoluyla takip edilebilmesi için ilk önce mahkeme ilamı gerekir.
İlamsız icra ise İcra İflas Kanunu’nda para ve teminat alacakları için kabul edilmiştir. İlamsız icrada icra takibine başvurabilmek için alacaklının elinde mahkeme ilamı (hükmü) olması gerekmez ayrıca alacağın bir senede bağlı olması da gerekmez.
Ayrıca İcra İflas Kanunu’nda kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip, kiralanan taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesi de düzenlenmiştir. Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluna başvurabilmek için alacağın mutlaka kambiyo senedine (Çek, poliçe, bono ve emre muharrer senet) bağlı olması gerekir.