UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE SUÇLARI TÜRK CEZA KANUNUN HANGİ MADDELERİNDE DÜZENLENMİŞTİR ?
Uyuşturucu madde suçları 5237 Türk Ceza Kanunu’nun 188-192 ve 297. maddelerinde düzenlenmiştir.
Bu suçları dört grupta toplamak mümkündür:
1- Uyuşturucu madde temin etme suçları,
2- Uyuşturucu madde kullanma veya kullanmak amacı ile uyuşturucu madde bulundurma suçu,
3- Sahte reçete ile uyuşturucu madde alma suçu.
4- Uyuşturucu maddeyi ceza infaz kurumları veya tutukevlerine sokma ya da bu yerlerde bulundurma veya kullanma suçu.
1) UYUŞTURUCU MADDE TEMİN ETMEK SUÇLARI (TCK 188):
1- İmal etmek (TCK 188/1):
Kanunlarımızda uyuşturucu madde imal etmenin tanımı yapılmamıştır. Ancak, Ülkemizin taraf olduğu 1961 Tek Sözleşmesinin 1. maddesinde yer alan imal ve ilgili diğer terimlerin anlamlarına bağlı kalınarak uyuşturucu madde imal etme; “en az iki farklı maddenin kimyasal tepkimeye sokulması sonucu, bunlardan değişik nitelikte ve uyuşturucu özelliği bulunan yeni bir madde elde edilmesi veya bir uyuşturucu maddenin başka bir uyuşturucu maddeye dönüştürülmesi ya da bir uyuşturucu maddenin arıtılması”işlemidir. Buna göre;
Uyuşturucu madde imal etme üç biçimde olabilir:
a) Başlı başına uyuşturucu madde olmayan iki ya da daha çok maddenin, kimyasal tepkimeye sokulması sonucu, bunlardan farklı nitelikte ve uyuşturucu özelliği olan bir maddenin elde edilmesi.
Örnek: Değişik maddelerden yapay (sentetik) olarak, meperidin, metadon, sufantanil gibi uyuşturucu maddelerin elde edilmesi.
b) Yapay veya doğal olarak elde edilen bir uyuşturucu maddenin, hangi biçim ve yöntemle olursa olsun başka bir uyuşturucu maddeye dönüştürülmesi.
Örnek: Ham afyonun morfine ya da morfinin eroine dönüştürülmesi.
c) Bir karışım içindeki uyuşturucu maddenin (damıtma, elektroliz ya da flotasyon gibi yöntemlerle), arıtılması, başka bir anlatımla saflaştırılması.
Örnek: Eroinin, damıtma yöntemi ile saflaştırılması(Saflık oranının artırılması.)
2- İthal etmek (TCK 188/1):
Uyuşturucu madde ithal etme: Uyuşturucu maddenin, ülke dışından Türkiye’ye sokulmasıdır.
- İthal suçu, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin havadan, denizden ve karadan belirlenen ülke sınırlarından içeriye sokulmasıyla tamamlanır.
- İthal suçu neticesi harekete bitişik bir suç olup, hareketi bölümlere ayırmak mümkün olmadığından, bu suça eksik veya tam teşebbüs mümkün değildir.
- Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ülkemizden transit olarak geçirilmesi durumunda ithal suçu değil, nakletme suçu oluşur. Burada, uyuşturucunun ülkemizde bırakılıp bırakılmayacağı önem arz etmektedir. Örneğin, İran uyruklu birisinin, İran şirketine ait TIR aracı ile Hollanda’ya yük taşımakta iken afyon sakızını kullandığı TIR aracına Tahran’da yükleyen kişinin, yasal yükü ile Hollanda’ya gitmek üzere Türkiye’ye giriş yaptığı Gürbulak sınır kapısında risk kriterleri kapsamında değerlendirme yapılarak, TIR aracında yapılan aramada uyuşturucu maddenin bulunması halinde, el konulan uyuşturucu maddenin Türkiye’de bırakılacağına dair bir delil bulunmaması nedeniyle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.04.1983 tarih ve 1983/5-30-157 sayılı kararında kabul edildiği gibi eylemi ithal olmayıp “transit geçiş” olarak değerlendirilmesi gerekecektir.
c- İthal suçunun oluşabilmesi için, uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi ithal eden kişinin bunu kendi kişisel kullanımı için değil, başkasına satmak veya vermek için ithal etmiş olması gerekir. Kişisel kullanımı için ithal etmiş ise, ithal suçu oluşmaz; kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçu meydana gelir. Sanık yurt dışından kokain dahi getirse miktar itibariyle az ve kendisinin kullanımı için getirdiğinin anlaşılması gerekecektir.
Konuya ilişkin kararlar:
a) İran uyruklu sanığın bir İran şirketine ait TIR aracı ile Hollanda’ya yük taşımakta iken 54377 gram afyon sakızını kullandığı TIR aracına Tahran’da yüklediği, yasal yükü ile Hollanda’ya gitmek üzere Türkiye’ye giriş yaptığı Gürbulak sınır kapısında risk kriterleri kapsamında değerlendirme yapılarak TIR aracında yapılan aramada uyuşturucu maddenin bulunduğu, el konulan uyuşturucu maddenin Türkiye’de bırakılacağına dair bir delil bulunmadığı, olayın Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.04.1983 tarih ve 1983/5-30-157 sayılı kararında kabul edildiği gibi ‘transit geçiş olarak değerlendirilmesi gerektiği, mahkemenin eylemi nitelendirmesinin oluşa uygun olması karşısında tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. (10. CD, 23.11.2005, 2005/8813-16975)
b) 19.12.2002 tarihli olay tutanağı içeriğine sanığın savunmasına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın yurt dışından, on gün önce getirdiği suça konu uyuşturucu maddeyi görevli polis memuruna satmak isterken yakalandığı olayda, daha ağır cezayı gerektiren ithal suçuna ilişkin normun satma suçuna ilişkin normu tükettiğinin ve ithal etmek fiili gerçekleştirilirken ticaret kastının da oluştuğunun kabul edilmesi, bir normun diğeri tarafından tüketilmesi ilkesi gereğince ithal suçundan cezalandırılması, satmak suçuna ilişkin eylemin cezalandırılmayan sonraki fiiller olduğu kabul edilmekle; aradan geçen süre de nazara alınarak, sanığın ithal fiilinden sonra eyleminin hukuki ve fiili kesintiye uğramadığı, ithal eyleminden sonra satmak suçuna yönelik yenilenen kastının bulunmadığının anlaşılmasına göre; açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK’nın 223/7. maddesi (1412 sayılı CMUK’nın 253. maddesi) uyarınca reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde satmak suçundan da ayrıca hüküm kurulması, yasaya aykırı. (10. CD, 08.02.2006, 2005/17549- 2006/1699)
c) Suça konu uyuşturucu maddenin gümrük giriş ve pasaport işlemlerinden sonra, İran’dan Türkiye’ye giriş yapıp gümrük sahası içine gelen otobüsün gizli bölmesinde ele geçirilmiş olması karşısında, uyuşturucu madde ithal etmek suçunun tamamlandığı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK’nın 35/2. maddesi uygulanarak cezadan indirim yapılması; karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. (10. CD, 19.12.2006, 2006/13242-14525)
d) Uyuşturucu madde ithal etme suçu, kural olarak, uyuşturucu maddenin ülke sınırından içeri sokulması ile tamamlanır. Ancak, suçun faili uyuşturucu maddeyi gizlemeden gümrük görevlilerine kendiliğinden bildirdiği takdirde, istisna olarak, failin ithal kastının bulunmadığı ve eyleminin uyuşturucu madde bulundurma ve nakletme suçunu oluşturduğu kabul edilir. (10. CD, 19.11.2008, 2007/5799- 2008/17108)
e) İran uyruklu sanıkların kullandıkları TIR aracına yükledikleri uyuşturucuyu yasal yükleri ile birlikte Türkiye’den zorunlu olarak geçip Almanya’ya götürmek isterlerken Pendik Ro-Ro liman sahasında yapılan kontrolde yakalandıkları, suça konu uyuşturucunun ülkemizde bırakılacağına dair bir kanıt bulunmadığı, uyuşturucunun Türkiye’den transit olarak geçirilmekte olduğu anlaşıldığından sanıkların eylemlerinin uyuşturucu madde nakletmek suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı gerekçe ile uyuşturucu madde ithal etmek suçundan hüküm kurulması yasaya aykırı. (10. CD, 17.12.2009, 2009/11909-19481)
f) Uyuşturucu madde ithal etme suçunun ülke sınırlarına girildiği anda tamamladığı gözetilmeden, teşebbüs aşamasında kaldığının kabulü ile eksik ceza tayini, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır… (10. CD, 17.02.2010, 2009/9716- 2010/3619)
g) Türkiye’de ikameti bulunmayıp, transit geçiş yapacak biçiminde İran’dan getirdiği uyuşturucu nitelikteki 1.821 gram metamfetamini maddesini Endonezya’ya götürmek isterken havaalanında yakalanan İran uyruklu sanığın eyleminin, uyuşturucu madde nakletme olduğu gözetilmeden, yazılı biçimde karar verilmesi yasaya aykırı, (10. CD, 24.05.2011, 2011/5368 E)
3- İhraç etmek (TCK 188/1):
Uyuşturucu madde ihraç etme: Uyuşturucu maddenin, Türkiye’den ülke dışına çıkarılmasıdır.
Gümrük kapısı dışındaki çıkışlarda, ihraç suçuna teşebbüs mümkün değildir. Ülke sınırı geçilmiş ise suç tamamlanmıştır. Sınır geçilmemiş ise, ihraç suçuna teşebbüs olmaz, fiil bulundurma ve nakletme suçunu oluşturur.
İhraç suçu genel olarak 2 biçimde oluşmaktadır.
a) Götürüldüğü yerde yakalanmasından sonra, uyuşturucunun Ülkemizden ihraç edildiğinin saptanması üzerine, o yer polisi tarafından, interpol aracılığıyla yapılan bildirim ile ihraç suçunun ortaya çıkması,
b) Ülkemiz gümrüklerinden çıkış yapılacağı esnada yapılan kontroller sırasında uyuşturucunun ele geçirilmesi,
Genel olarak ihraca teşebbüs mümkün değil iken, gümrüklerden çıkışlarda ihraç suçuna teşebbüs mümkündür. Buna göre;
a) Fail gümrük memuruna yasak eşyası olmadığına ilişkin beyanda bulunmuş, ancak ülke sınırından çıkmadan yakalanmış ise, ihraç suçu teşebbüs aşamasında kalmıştır.
b) Fail gümrük memuruna beyandan önce yakalanmış ise, henüz ihraç suçunun icra hareketleri başlamadığından ihraç suçuna teşebbüs söz konusu olmaz; ancak eylem bulundurma ve nakletme suçunu oluşturur.
Örneğin Bulgaristan’a götürülmek üzere aracın zulasına yerleştirilen uyuşturucu Edirne’de gümrüğe gelmeden yakalanırsa eylemin icrai hareketlerine başlanılmadığı için, ihraç değil nakil olacaktır.
Konuya ilişkin kararlar:
a) Olay tutanağı ve tanık beyanlarından sanık M’nin gümrük sahasına girmeden polis kontrolünde yakalandığı nazara alınmadan sanığın tamamlanmış olan uyuşturucu nakli suçu yerine uyuşturucu ihracına teşebbüs suçundan cezalandırılması yasaya aykırıdır. (10. CD, 15.04.1996, 1996/3644-3967)
b) Sanığın suça konu uyuşturucu madde ile Atatürk Havalimanı gidiş katı kontrol noktasında yakalanmış olması ve tüm dosya kapsamına göre, eyleminin uyuşturucu madde ihracına teşebbüs aşamasında kalmış olduğu değerlendirildiğinde; biri ihraca teşebbüs diğeri tamamlanmış nakletme olmak üzere iki ayrı suçu işlemiş olacağından; TCK’nın 44. maddesi gereğince, tamamlanmış nakletme suçundan uygulama yapılıp belirlenecek sonuç ile ihraca teşebbüs suçundan yapılan uygulama ile belirlenen sonucun karşılaştırılması ve daha ağır sonuç doğuran suç esas alınarak hüküm kurulması gerekirken belirtilen nitelikte somutlaştırma ve karşılaştırma yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi Yasaya aykırıdır. (10. CD, 11.02.2010, 2010/9695-2910)
c) Suça konu uyuşturucu maddeyi kargo ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gönderdiği anlaşılan sanığın eyleminin, TCK’nın 188/1. maddesinde yazılı uyuşturucu madde ihraç etmek suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırıdır. (12.02.2008, 2007/22546- 2008/2193)
4- Satmak (TCK 188/3):
Uyuşturucu madde satma: Bir kimsenin, maliki ya da zilyedi olduğu uyuşturucu maddeyi bedel karşılığı başkasına devretmesidir. En çok işlenen suç şeklidir.
5- Satışa arz etmek (TCK 188/3):
Uyuşturucu maddeyi satışa arz etme: Bir kimsenin, maliki ya da zilyedi olduğu uyuşturucu maddeyi, satma iradesini açığa vuran herhangi bir davranışta bulunmasıdır.
6- Satın almak (TCK 188/3):
Uyuşturucu madde satın alma: Bir kimsenin, malikinden ya da zilyedinden, uyuşturucu maddeyi, kullanma ihtiyacı dışında bir amaç için, bedel karşılığında devralmasıdır.
Konuya ilişkin karar:
Sanığın, önceden tanıştığı Trabzon’daki kişi ile anlaşarak, bildirdiği hayalî bir kişi adına otobüsle esrar göndermesini istediği, bu kişi tarafından koli içine konulan esrarın anlaşmaya uygun biçimde otobüsle Samsun’a yollandığı, otobüs yazıhanesine telefon eden sanığın, uydurduğu bu isme gönderilen kolinin geldiğini öğrendiği, henüz sanık tarafından yazıhaneye gidilip alınmadan görevlilerce içinde esrar bulunan kolinin ele geçirildiği, böylece esrarın sanığın tasarruf alanına girdiği ve satın alma ya da devralma suçunun tamamlandığı gözetilmeden, TCK’nın 61. maddesi gereğince cezadan indirim yapılması, yasaya aykırı. (10. CD, 08.04.1996, 1996/3157-3613)
7- Bulundurmak (TCK 188/3):
Uyuşturucu madde bulundurma: Bir kimsenin, kendisine ya da başkasına ait uyuşturucu maddeyi, kullanma dışında bir amaçla, fiil ve/veya hukukî egemenliği altında tutmasıdır.
Suçun faili, uyuşturucu maddeyi kullanmak amacı ile bulunduruyorsa, TCK’nın 191. maddesinde yazılı kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçu oluşur. Bu suçun kullanma dışında bir amaç için (satmak, başkasına parasız vermek gibi) bulunduruyorsa, TCK’nın 188/3. maddesinde öngörülen uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçunu işlemiş olur.
Kullanmak için bulundurduğu uyuşturucu maddeyi, başkasına da ikram ederek onlarla birlikte içenin kastı, maddeyi başkasına verme olmadığından, eylem uyuşturucu temin olmayıp, kullanma olacaktır. Örneğin; aynı odada esrarlı sigaranın elden ele dolaştırılması suretiyle tüketilmesinde uyuşturucu madde ticareti olmayıp, kullanma olacaktır.
Konuya ilişkin karar:
Diğer sanıklar Fırat ve Orhan ile birlikte uyuşturucu madde kullanmaya karar verdikten sonra aralarında toplamış oldukları para ile sanık Yusuf aracılığıyla satın aldığı uyuşturucu maddeyi bir otel odasında diğer sanıklarla birlikte kullanmak üzere iken yakalandığı olayda, uyuşturucu madde temin etmek ya da ticaretini yapmaya yönelik kasıtla hareket ettiği saptanamayan sanığın, uyuşturucu maddeyi kullanmak için bulundurduğu gözetilmeden, uyuşturucu madde ticaret yapma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,(10. CD, 26.12.2006, 2006/3941-14975)
Failin, uyuşturucu maddeyi hangi amaçla bulundurduğu nasıl belirlenecektir ?
a- Failin, uyuşturucu maddeyi, kullanma dışında bir amaçla bulundurduğunu gösteren hareketlerinin olup olmadığı,
b- Uyuşturucu maddenin miktarı,(net 1 kilo esrar yıllık kullanım miktarı olarak kabul ediliyor)
c- Uyuşturucu maddenin bulunduğu paketlerin biçimi ve sayısı,
d- Uyuşturucu maddenin bulundurulduğu yerin özellikleri,
e- Uyuşturucu madde kullanma alışkanlığının bulunup bulunmadığı,
f- Failin, geçimini sağladığı bir işi veya geliri olup olmadığı,
g- Failin, yasal olarak elde ettiği gelirinin üzerinde bir yaşam düzeyi olup olmaması,
h- Failin, daha önce uyuşturucu madde suçundan hükümlü olup olmaması,
Hangi amaçla bulundurduğunu gösteren bir belirti olabilir.bu nedenlerle de failin yakalattığı uyuştucu maddelerin somut olay içerisindeki olguların vakıaların tek tek tespit edilip uzmanca bir çözümleme yapılması gerekmektedir.