Adli yardım 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu ve Avukatlık Kanunu’nda düzenlenmiştir.
Adli yardım kişilerin yargı yoluna başvururken yeterli maddi güce sahip olmadığı durumlarda, yargı organları önünde haklarını arayabilmeleri ve savunma yapabilmeleri için parasal kolaylık sağlanması anlamına gelir.
Sosyal hukuk devletinin bir gereği olarak vatandaşların ekonomik sıkıntı içerisine düşmeden haklarını aramalarına imkan sağlar. Adli yardım, anayasamızın 10.maddesinde benimsenen ‘’kanun önünde eşitlik’’ ilkesinin gerçekleştirilmesine de hizmet eder.
HMK’daki adli yardım ile ilgili hükümler 334-340 maddeleri arasında düzenlenmiştir.
ADLİ YARDIMDAN YARARLANABİLECEK KİŞİLER
Kimlerin adli yardımdan yararlanabileceği HMK 334. Maddede düzenlenmiştir. Adli yardımla kural olarak maddi sıkıntı içerisindeki gerçek kişileri korumak amaçlanmıştır. Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler adli yardım talebinde bulunabilirler.
Tüzel kişiler kural olarak adli yardımdan faydalanamazlar. Ancak kamuya yararlı dernek ve vakıflar, maddi açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardım talebinde bulunabilir. Bu dernek ve vakıfların kamuya yararlı olup olmadıkları hususunda kuruluş amacına ve statülerine bakılarak karar verilir.
Yabancı gerçek kişilerin de adli yardımdan yararlanması mümkündür. Yabancı kişiler için karşılıklılık koşulu gözetilir. Yani kendi ülkelerinde de Türk vatandaşlarının adli yardımdan yararlandıklarının ispatlanması gerekir.
ADLİ YARDIMDAN YARARLANMA KOŞULLARI
- YOKSULLUK KOŞULU
Adli yardımdan yararlanabilmenin ilk koşulu, kişinin yargılama ve takip giderleri nedeniyle önemli ölçüde maddi sıkıntıya girmesidir. Kendisi ile ailesinin geçimini önemli ölçüde sıkıntıya düşürmeksizin gerekli yargılama giderlerini kısmen veya tamamen karşılayabilecek durumda olmayan kimseler yoksul sayılır ve adli yardımdan faydalanır.
Kişinin sürekli olarak geçim sıkıntısı içerinde olma koşulu aranmaz.
Avukat, müvekkili adına adli yardım talebinde bulunabilir. Küçükler adına ise veli veya vasisi adli yardım talebinde bulunabilir. Küçükler adına velisi başvuruyor ise velinin de yoksul olma şartı aranır.
- HAKLILIK KOŞULU
Mahkemeye sunulacak talepler bakımından hakimde haklı olunduğuna dair bir kanaat uyanması gerekir. HMK 334’e göre sunulan taleplerin açıkça dayanaktan yoksun olmaması gerekir.
ADLİ YARDIMIN KAPSAMI
HMK 335. Maddeye göre adli yardım kararı ilgiliye şu hususları sağlar;
- Yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet
- Yargılama ve takip giderleri için teminat göstermekten muafiyet
- Dava ve icra takibi sırasında yapılması gereken tüm giderlerin devlet tarafından avans olarak ödenmesi
- Davanın avukat ile takibi gerekiyorsa, ücreti sonradan ödenmek üzere bir avukatın temini
Mahkeme talepte bulunanın bu yardımların yalnız bir kısmından yararlanmasına da karar verebilir.
Adli yardım, kabulü halinde hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.
ADLİ YARDIM USULÜ
Yargılamanın sonuna kadar adli yardım talebinde bulunulabilir. Adli yardım bir davadan veya çekişmesiz yargı işinden önce isteniyorsa bu konuda görevli mahkeme, asıl yargılama için görevli olan mahkemedir. Görülmekte olan bir yargılama için o yargılamaya bakan mahkemeden adli yardım talebinde bulunulur. Kanun yollarına başvuru sırasında da adli yardım talebinde bulunulabilir.
Asıl dava, talep ve işin görüleceği görevli ve yetkili mahkeme adli yardım talebi hakkında karar verecektir.
Adli yardım talebinde bulunan yargılama giderlerini karşılayamayacağına dair belge ve delilleri mahkemeye sunmalıdır.
Adli yardım talebinin mahkemece incelenmesi bir çekişmesiz yargı işi olduğundan kendiliğinden araştırma ilkesi geçerlidir. Mahkeme adli yardım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğini inceler bir karar verilinceye kadar harç, gider ve delil avansı alınmaz.
Adli yardım talebinin reddine ilişkin kararın tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye itiraz edilebilir. Kararına itiraz edilen mahkeme söz konusu dosyayı, numara olarak kendisinden sonra gelen mahkemeye gönderir. İtiraz incelemesi sonucunda verilen karar kesindir. Ancak bu karar mutlak kesin değildir. Sonradan ortaya çıkan durumlar sebebiyle tekrar adli yardım talebinde bulunulabilir.
Adli yardım kararı hangi dava veya iş için verilmişse onun için geçerlidir. Her davada koşullar ayrı ayrı değerlendirilir. Adli yardım talebinden önceki harcamalar için geçerli olmaz. Sadece talepten sonra gerçekleşebilecek harcamalar için geçerli olacaktır.
Adli yardım kararı ile ertelenen yargılama giderleri yargılama sonunda haksız çıkan taraftan tahsil ediliri.
Adli yardımdan yararlanan taraf davayı kaybederse karşı tarafın yaptığı yargılama giderleri ile adli yardım kararıyla ertelenen yargılama giderlerini karşılamak zorunda kalır. Ancak mahkeme bu durumun adli yardımdan yararlananın mağduriyetine yol açacağı kanaatine varırsa kısmen veya tamamen muaf tutulmasına karar verebilir.